Nispeten istikrarlı bir dönemin ardından, Ruanda’nın enflasyon oranı Nisan 2025’te yüzde 6,6’ya ulaşarak son 17 ayın en yüksek seviyesini gördü. Enflasyonun başlıca sürükleyicisi gıda ve alkolsüz içecek fiyatları oldu; bu gruptaki fiyatlar yüzde 8,2 artarken, et fiyatlarında yüzde 34,7 gibi çarpıcı bir yükseliş yaşandı. Süt ürünlerinde de belirgin bir artış gözlendi. Küresel ve bölgesel tedarik baskılarının etkisiyle yaşanan bu fiyat artışları, yalnızca Ruanda’ya özgü değil, ancak hanehalkı bütçeleri açısından kaygı yaratıyor. Öte yandan, restoran ve otel fiyatlarındaki artış, hizmet sektöründe talebin sürdüğüne işaret ediyor. Konut ve ulaşım enflasyonundaki yavaşlama ise özellikle kentli tüketiciler için bir nebze rahatlama sağlıyor. Bu karmaşık enflasyon görünümü, para politikalarının dikkatle dengelenmesini gerektiriyor.
ZORLUKLARA RAĞMEN SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME
Enflasyon baskılarına rağmen, Ruanda’nın ekonomik temelleri güçlü kalmaya devam ediyor. Maliye Bakanlığı, 2025 yılı için yüzde 7,1 oranında bir büyüme öngörüyor. Bu oran, 2024’teki olağanüstü yüzde 8,9 büyümenin gerisinde kalsa da, Sahra Altı Afrika’daki birçok ülkeyi geride bırakıyor. Hizmetler, madencilik ve tarım sektörleri büyümeyi desteklemeye devam ederken, imalat, sağlık ve eğitime yapılan hedefli yatırımların uzun vadeli getiriler sağlaması bekleniyor. Hükümetin makroekonomik istikrar konusundaki kararlılığı, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümeyi merkeze alan bir yaklaşımı yansıtıyor. Küresel belirsizlikler sürse de, Ruanda’nın çeşitlendirilmiş ekonomik yapısı dışsal şoklara karşı önemli bir tampon görevi görüyor.
MALİ POLİTİKA: DÖNÜŞÜMÜN TEMELİ
2025/26 dönemi için hazırlanan orta vadeli bütçe çerçevesi, toplamda 7.032,5 milyar Ruanda Frangı tutarında ve ülkenin stratejik önceliklerini yansıtıyor. Mali konsolidasyon, kamu borcunun sürdürülebilir kalmasını sağlarken, Ulusal Dönüşüm Stratejisi (NST2) kapsamında kalkınma hedeflerini de destekliyor. Tarım, altyapı ve sosyal sektörlere ayrılan kaynaklar, Ruanda’nın orta gelirli ülke olma hedefini güçlendiriyor. Mali disiplini koruyarak verimliliği artıran alanlara yatırım yapılması, dayanıklı bir büyümenin temelini oluşturuyor. Ruanda’nın finans sektörü, küresel dalgalanmalara rağmen istikrarını sürdürüyor.
Ruanda Merkez Bankası’nın Finansal İstikrar Komitesi, sektörün sağlam sermaye yapısına ve ihtiyatlı risk yönetimine sahip olduğunu vurguladı. Bu istikrar, ekonomik kalkınmanın sürdürülebilirliği açısından hayati önem taşıyor. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P Global’in, Ruanda’nın kredi notunu “B+” seviyesinde tutması ve görünümünü “istikrarlı” olarak değerlendirmesi, ülkenin ekonomik gidişatına olan güveni teyit ediyor. Vergi tahsilatının dijitalleştirilmesi ve gelir tabanının genişletilmesine yönelik reformların da kamu maliyesini daha da güçlendirmesi bekleniyor.