Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin (KDC) doğusunda yer alan Masisi bölgesindeki yeşil tepelerin arasında, Rubaya adlı el işçiliğine dayalı koltan madeni durmaksızın çalışıyor. Yüzlerce işçi, jeneratör sesleri eşliğinde, modern elektronik ve savunma sanayi için hayati önem taşıyan bu değerli minerali elleriyle kazıyor. Koltan, cep telefonlarından bilgisayarlara, GPS sistemlerinden füzelere kadar birçok teknolojide kullanılan tantalum ve niyobyum elementlerinin çıkarıldığı değerli bir cevher. ABD, Avrupa Birliği, Çin ve Japonya gibi büyük ekonomiler bu metalleri stratejik öncelikli hammaddeler olarak tanımlıyor.
MADEN ZENGİNLİĞİNE RAĞMEN YOKSULLUKLA BOĞUŞAN HALK
Dünyanın en zengin yer altı kaynaklarına sahip ülkelerinden biri olan KDC’de, nüfusun yüzde 70’inden fazlası günde 2,15 doların altında yaşıyor. Rubaya madenlerinde çalışan işçilerin yaşam koşullarıysa tam anlamıyla hayatta kalma mücadelesine dönüşmüş durumda. Yedi yıldır madenlerde çalışan Jean Baptiste Bigirimana, aylık 40 dolar kazandığını belirtiyor.
“Bu para yetmiyor. Çocuklar için kıyafet, eğitim ve yiyecek gerekiyor. Parayı bölüştürdüğümde elimde hiçbir şey kalmıyor,”
Bigirimana, çıkardığı mineralin nereye gittiğini dahi bilmediğini söylüyor. Rubaya, KDC’nin doğusunda yıllardır süren silahlı çatışmaların merkezindeki noktalardan biri. Bölge zaman zaman hükümet güçleri ile M23 gibi silahlı gruplar arasında el değiştiriyor. 2023’ten bu yana Rubaya’nın kontrolü, Ruanda destekli M23 isyancılarında. Birleşmiş Milletler’e göre M23, ayda yaklaşık 120 ton koltanın ticareti ve taşınmasından vergi alarak aylık 800 bin dolar gelir elde ediyor.
MADENLERE ERİŞİM KARŞILIĞINDA DESTEK
Son dönemde şiddetin yeniden artması üzerine Kongo Demokratik Cumhuriyeti Devlet Başkanı Félix Tshisekedi, ABD ile olası bir anlaşma zemini arıyor. Güvenlik desteği karşılığında mineral kaynaklarına erişim sunan bu teklifin detayları henüz netleşmese de uzmanlar Rubaya madeninin bu kapsamda değerlendirilebileceğini düşünüyor. Ancak, ABD’li yatırımcıların son 20 yılda bölgeden büyük oranda çekilmiş olması, anlaşmanın uygulanmasını zorlaştıracak en büyük engellerden biri olarak öne çıkıyor. Rubaya’da tüm üretim hâlâ el işçiliğiyle yapılıyor. Altyapının yetersizliği ve güvenlik riskleri, olası bir yatırımın önündeki diğer büyük engeller. Koltanın batılı ülkelere nasıl ulaştığı ise hâlâ şeffaf değil. Takip edilebilirlik konusundaki eksiklik, madenlerin yasadışı gelir kapısına dönüşmesine zemin hazırlıyor.
“Kaynaklarımız kadar emeğimiz de değerli olmalı”
Rubaya’dan koltan alım-satımı yapan Bahati Moise, “Tüm dünya buradan çıkan koltanla yapılan telefonları kullanıyor ama biz nasıl yaşıyoruz bir bakın,” diyerek mevcut durumu özetliyor. “Kim yönetirse yönetsin, artık bu madenlerde çalışan insanların da kaynaklar kadar değer görmesi gerekiyor.”
Kaynak: Al Jazeera