Afrika savanlarında yaşayan fillerin, ölen aile üyeleri ya da sürü üyeleri için gösterdiği olağanüstü davranışlar bilim insanlarını yıllardır şaşırtıyor. Fillerin, ölü bireylerin kemiklerine uzun süre dokunması, hortumlarıyla nazikçe incelemesi ve sık sık aynı bölgeyi ziyaret etmesi, onlarda “yas tutma” benzeri bir içgüdünün varlığını gündeme getiriyor.
GÖZLEMLENEN DAVRANIŞLAR BİR TÖRENİ ANDIRIYOR
Kenya’daki Amboseli Ulusal Parkı’nda yapılan uzun süreli gözlemler, filler arasında ölen bireyin başında uzun süre bekleme, hortumla toprak atma, hatta ağlama benzeri sesler çıkarma gibi ritüel benzeri davranışların görüldüğünü ortaya koydu. Bu davranışlar, bazı araştırmacılar tarafından “doğal cenaze töreni” olarak tanımlanıyor. Filler oldukça gelişmiş sosyal bağlara sahip hayvanlar. Sürü içinde uzun yıllar süren ilişkiler kuran filler, özellikle anneler ve yavrular arasında kuvvetli bağlar geliştiriyor. Bir fil öldüğünde, bu bağın kopması sürü üyeleri üzerinde ciddi etkiler bırakabiliyor. Aynı sürüden olan filler, ölen bireyin kemiklerini yıllar sonra bile tanıyor ve onları tekrar ziyaret edebiliyor.
BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR NE DİYOR?
California Üniversitesi’nden araştırmacılar, fillerin bu davranışlarının sadece hafıza değil, aynı zamanda empati ve sosyal bilinç göstergesi olabileceğini belirtiyor. Hatta bazı vakalarda filler, insanların ölü bedenlerine karşı da benzer ilgiyi göstermiştir. Bu durum, fillerin sadece kendi türlerine değil, diğer canlılara karşı da güçlü bir empati geliştirdiğini ortaya koyuyor. Afrika’nın vahşi yaşamı genellikle güç, hayatta kalma ve rekabet üzerine kurulu olarak tasvir edilir. Ancak filler örneğinde olduğu gibi, doğada duygusal zekâ ve sosyal bağların da önemli bir yeri var. Bu da doğaya bakış açımızı değiştirmemiz gerektiğini gösteriyor: Hayvanlar sadece içgüdüyle değil, aynı zamanda hislerle de hareket edebiliyor.