Senegal, dünyanın en zengin kıyı şeritlerinden birine sahip ve geleneksel balıkçılık, sanayileşmeye rağmen halkın temel geçim kaynaklarından biri olmaya devam ediyor. “Upwelling” adı verilen derin, soğuk okyanus suları, bölgedeki biyolojik çeşitliliği zenginleştirerek balık popülasyonlarını besliyor.
Dakar, Saint-Louis, Kaya, Joal-Fadiouth, Mbour, Rufisque ve Bargny gibi kıyı kentlerinde, her gün irili ufaklı binlerce balıkçı teknesi, taze balık temin etmek için denize açılıyor. Özellikle “Pirogue” adı verilen rengarenk boyanmış yerel balıkçı tekneleri, gün doğarken kıyıdan ayrılıyor. Ancak, bu yerel tekneler, gün be gün yabancı balıkçıların aşırı avcılığı nedeniyle sayıca azalıyor.
Yabancı balıkçı teknelerinin, özellikle İspanyol ve Çinli işletmelerin denetiminde olması, yasa dışı balıkçılıkla birleşerek balık popülasyonlarının hızla tükenmesine neden oldu. Bu durum, yerel balıkçılar için geçimlerini sağlamakta büyük zorluklar yaratıyor ve birçok kişi, geçimlerini temin edebilmek için deniz yoluyla Avrupa’ya göç etmeyi bir seçenek olarak görüyor.
Çevre Adaleti Vakfı’nın raporuna göre, Senegal’deki balık stoklarının %57’si “çöküş” aşamasına gelmiş durumda ve yabancı tekneler bu durumu ağırlaştırıyor. 2024’te Kanarya Adaları’na yapılan düzensiz göç, neredeyse iki katına çıktı. Göçmenler, bu tehlikeli yolculuğun, geçimlerini sağlamak için kaçınılmaz bir adım haline geldiğini belirtiyor.