Küresel ölçekte İsrail’e en sert tepkiyi veren ve bu anlamda somut adımlar atan ülke olarak tarihe geçen Güney Afrika, bunun bedelini başta ABD olmak üzere batılı ülkelerin finansal operasyonlarıyla ödüyor.
Bu dışsal baskılar, ülkenin ekonomik göstergelerinde alarm verilmesine neden olmuş durumda. Şubat 2025‘te açıklanan bileşik öncü ekonomik gösterge, bir önceki aya göre %0,2 gerileyerek ekonomideki toparlanma umutlarını zayıflattı. Ancak buna rağmen, Güney Afrika randı, ABD Doları karşısında %0.3 oranında bir artış göstererek 18.70 seviyesine yükseldi.
Bu artış, ekonomiye dair endişelerin artmaya devam etmesine rağmen, Güney Afrika Merkez Bankası tarafından açıklanacak olan kompozit iş döngüsü endeksi verilerinin beklendiği bir dönemde yaşandı.
EKONOMİK DURUM VE BÜYÜME BEKLENTİLERİ
Lesotho ve Mauritius gibi ülkeler de, ABD tarifelerinin etkisiyle büyüme tahminlerinde düşüş yaşarken, Güney Afrika‘da da konut inşaat planlarının azalması ve yeni binek araç satışlarındaki yavaşlama, iç talepteki durgunluğu işaret ediyor. Buna karşın, faiz oranı farkının genişlemesi ve dolar cinsinden ihracat emtia fiyat endeksindeki artış, endekse sınırlı da olsa olumlu katkılar sundu.
SİYASİ BELİRSİZLİK VE YATIRIMCI GÜVENİ
Güney Afrika’daki ekonomik kırılganlık, politika belirsizliklerinden kaynaklanıyor. Hükümetin katma değer vergisi (KDV) artışıyla ilgili yaşanan tartışmalar ve opozisyon partilerinin bu artışı engellemeye yönelik hukuki girişimleri, piyasadaki belirsizliği artırmış durumda. Demokratik İttifak (DA) partisi, KDV artışının ekonomik zorlukları daha da derinleştireceğini savunuyor ve hukuki bir dava açmış durumda. Bu durum, yatırımcı güvenini olumsuz etkileyerek, Güney Afrika’nın 2030 yılına ait devlet tahvili üzerinde de gerilemeye neden oldu.
Uzmanlar, Güney Afrika’nın ekonomik kırılganlığını aşabilmesi için yapısal reformların gecikmeden hayata geçirilmesi gerektiğini belirtiyor. Ekonominin sürdürülebilir büyüme için daha fazla dışa bağımlılıktan uzaklaşarak iç taleple desteklenen bir model geliştirmesi gerektiği vurgulanıyor. Rand’ın gelecekteki performansı, hem politika gelişmeleri hem de daha geniş ekonomik göstergelere bağlı olarak şekillenecek.
Bu gelişmeler, Güney Afrika’nın önümüzdeki dönemde sadece ekonomik değil, aynı zamanda siyasi istikrarını sağlamak için de büyük bir sınav vereceğini gösteriyor. Ekonomik göstergelerdeki olumsuz işaretler, ülkenin iç dinamiklerini iyileştirmeye yönelik önemli adımlar atmasını gerektiriyor.