Amerika Birleşik Devletleri’nin Afrika’ya yönelik ekonomik politikasının merkezinde yer alan Afrika Büyüme ve Fırsat Yasası (AGOA), süresinin dolmasına yakın bir dönemde büyük bir belirsizlikle karşı karşıya. ABD Kongresi, AGOA Ticaret Yasası’nı Mayıs 2000’de yürürlüğe koymuş ve anlaşma birkaç kez yenilenmişti. Son olarak 2015’te, Kongre anlaşmayı 2025 yılına kadar uzatmıştı.
AGOA, uygulamaya girdiği günden bu yana, uygun koşullara sahip Sahra Altı Afrika ülkelerine bin 800’den fazla ürün için ABD pazarına gümrüksüz erişim imkânı sağlamıştı. Ancak, Trump yönetiminin aldığı ticaret kararları, özellikle tüm ülkelere %10’luk evrensel gümrük vergisi getirmesi gibi adımlar, AGOA’nın geleceğini tehdit eder hale geldi. Gana Sanayicileri Derneği Başkanı Tsonam Akpeloo yaptığı açıklamada, Trump’ın bu hamlesinin iş kayıplarına yol açabileceğini belirtti. Akpeloo, “ABD’ye kumaş tedarik eden üyelerimizden biri, AGOA sayesinde Gana’da 5 binden fazla kişiye istihdam sağlıyordu. AGOA’nın sona ermesi, bu şirketin daha fazla vergi ödemesine yol açacak ve bu da istihdamı olumsuz etkileyecek” dedi.
Trump yönetimi, aralarında Lesotho’nun da bulunduğu bazı AGOA üyesi ülkelere yüksek gümrük vergileri getirdi. Bu ülkeye %50 oranında gümrük vergisi uygulanırken, Trump’ın bu vergiyi 90 gün boyunca dondurmasına rağmen kıta genelinde uzmanlar, sonrasında ne olacağı konusunda belirsizlik yaşıyor.
ABD-AFRİKA TİCARİ İLİŞKİLERİ
London School of Economics’e göre, 2017-2020 yılları arasında ABD, Afrika’nın endüstriyel ürünleri için üçüncü büyük ticaret noktasıydı. Dünya Ekonomik Forumu’nun verilerine göre, Kenya’da AGOA kapsamındaki hazır giyim satışları 2001’de 55 milyon dolardan 2022’de 603 milyon dolara yükseldi ve ülkenin ABD’ye yaptığı toplam ihracatın %68’ini oluşturdu. Ancak, pek çok kişi AGOA’nın sona ermesinin, anlaşma kapsamındaki ticaret yapan 32 ülke üzerinde ciddi etkiler yaratabileceğinden endişe ediyor. Ekonomistler, Trump’ın anlaşmayı yenilememesi halinde kısa vadede iş kayıpları, emtia fiyatlarındaki artışlar ve iş yapma maliyetlerinin Afrika ekonomilerine zarar vereceğini belirtiyor.
AFRİKA’NIN ABD İLE TİCARET MÜZAKERLERİ
Ugandalı ekonomist Jane Nalunga yaptığı açıklamada, Afrika’nın ABD ile ticaret müzakerelerinde pazarlık gücünün sınırlı olduğunu ifade etti. Uzmanlar, şu anda kıtanın, ABD’nin ilgisini çeken nadir toprak mineralleri gibi ürünlere odaklanması gerektiğini düşünüyor. Gana’dan Tsonam Akpeloo ise, kıtanın ABD pazarına öncelikli erişimi olmayan süs eşyaları ve sanat eserleri gibi lüks ürünlere yeniden odaklanması gerektiğini belirtti. Akpeloo ayrıca, Afrika’nın AGOA’nın uzatılması için müzakereler yapmasını ve anlaşmanın sona ermesinin yaratacağı olumsuz etkileri hafifletecek önlemler hazırlamasını önerdi.
GELECEK STRATEJİLERİ
Ekonomistler, Afrika’nın tek tek ülkeler yerine kolektif olarak müzakere etmesinin daha etkili olacağına ve böylece bölgesel değer zincirlerini güçlendirebileceğine inanıyor. Tsonam Akpeloo, Afrika’nın ekonomik geleceği için Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Alanı (AfCFTA) gibi platformlardan yararlanmayı önerdi. AfCFTA, 1.3 milyarlık bir nüfus ve 3.4 trilyon dolarlık bir GSYİH’ye sahip 54 ülkeyi kapsayan dünyanın en büyük serbest ticaret alanıdır. Dünya Bankası, çerçevenin etkin bir şekilde uygulanması durumunda 2025 yılına kadar yaklaşık 30 milyon Afrikalıyı aşırı yoksulluktan kurtaracağını ve Afrika içi ticareti %81 oranında artıracağını öngörüyor.
KITA İÇİ TİCARET ARTTIRILMALI
Akpeloo, Afrika liderlerinin kıtanın ekonomik güvenliğini sağlamak için büyük adımlar atması gerektiğini vurguladı. “Afrika’nın evini düzene sokması gerekiyor. Bunu başaramazsak, ham maddeleri aynı şekilde ihraç etmeye devam edeceğiz ve bu durum kıtaya geri dönecek. AGOA’nın devam edip etmeyeceği önemli değil” dedi. Güney ve Doğu Afrika Ticaret Bilgi ve Müzakere Enstitüsü (SEATINI) İcra Direktörü Jane Nalunga da Afrika’nın ticaret politikalarını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini belirtti. “Afrika, kendi evini düzene sokmazsa, sürekli eksik kalacaktır” diye ekledi.
AGOA’YA KATILIM KRİTERLERİ
ABD Ticaret Temsilciliği Ofisi’ne göre, AGOA’nın ABD’ye yönelik tercihli ihracat şartlarına katılabilmesi için, bir ülkenin piyasa temelli bir ekonomi kurması veya bu yönde ilerleme kaydetmesi gerekiyor. Katılımcı ülkeler, aynı zamanda hukukun üstünlüğünü savunmalı, siyasi çoğulculuğu benimsemeli ve ABD ile ticaret ve yatırım engellerini kaldırmalıdır. Ayrıca yoksullukla mücadele politikaları yürürlüğe koymalı, yolsuzlukla mücadele etmeli ve insan haklarına saygı göstermelidir.