Güney Afrika, ABD’nin enerji dönüşüm programına sağladığı finansal katkıyı durdurmasının ardından Almanya ve İngiltere ile yeni iklim kredileri için müzakerelere başladı.
Konuyla ilgili bilgi sahibi kaynaklara göre, Washington’un “Adil Enerji Dönüşüm Ortaklığı” (Just Energy Transition Partnership – JETP) kapsamında sunduğu fonların askıya alınması, Pretoria yönetimini diğer ortaklarla daha güçlü işbirlikleri aramaya yöneltti. Yetkililer, özellikle Almanya ve İngiltere’den gelen kredi tekliflerinin daha az siyasi koşul içerdiğine dikkat çekiyor.
JETP: GÜNEY AFRİKA’NIN YEŞIL DÖNÜŞÜM PLANI
Güney Afrika, JETP kapsamında 2021 yılında ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve Avrupa Birliği ile toplamda 8,5 milyar dolarlık bir anlaşmaya varmıştı. Anlaşmanın amacı, kömür ağırlıklı enerji altyapısının düşük karbonlu alternatiflerle değiştirilmesini sağlamak ve bu geçiş sürecinde sosyal adaleti gözetmekti.
Ancak ABD hükümeti, ülkenin kamu enerji kuruluşu Eskom’daki yapısal reformların ilerlememesi nedeniyle finansal desteği geçici olarak askıya aldı. Bu durum, programın uygulanabilirliğiyle ilgili soru işaretlerini gündeme getirdi.
Güney Afrikalı yetkililer, Almanya Kalkınma Bankası (KfW) ve İngiltere Dışişleri Bakanlığı ile daha esnek şartlara sahip yeni iklim kredileri üzerine çalıştıklarını doğruladı. Hükümet kaynaklarına göre, bu krediler yalnızca elektrik altyapısı dönüşümünü değil, aynı zamanda yeşil hidrojen üretimi ve elektrikli ulaşım sistemlerini de desteklemeyi hedefliyor.
Siyasi değil, ekonomik koşullarYetkililer, Almanya ve İngiltere’nin sunduğu kredilerde ABD’den farklı olarak siyasi şartların değil, uygulama ve şeffaflık kriterlerinin ön planda olduğunu ifade ediyor. Ayrıca Avrupa ülkelerinin, Güney Afrika’nın yerel ihtiyaçlarına daha duyarlı yaklaştığı ve uzun vadeli kalkınma hedefleriyle uyumlu projelere öncelik verdiği belirtiliyor.
Kömürden çıkış zorluğu devam ediyorGüney Afrika, hâlihazırda enerjisinin yaklaşık %80’ini kömürden elde ediyor. İklim değişikliğiyle mücadelede bu bağımlılığı azaltmak kritik görülse de ekonomik ve sosyal maliyetler, dönüşüm sürecini yavaşlatıyor. Özellikle maden bölgelerinde yaşayan topluluklar ve işçiler, geçişin adil olması için güçlü bir sosyal destek talep ediyor.