Batı Afrika’nın bazı bölgelerinde, silahlı gruplar, hayvan hırsızlığı yaparak ekonomik faaliyetlerini sürdürüyor. Bu gruplar, çaldıkları sığır ve koyunları yerel pazarlarda satarak operasyonlarını finanse ediyor. Boko Haram, bu yöntemi kullanan ilk grup değil; Sahel bölgesindeki diğer silahlı gruplar da benzer yöntemleri kullanarak gelir elde etmeye devam ediyor.
Nijerya’nın kuzeydoğusundaki Dusuman köyünde, Fulani çobanı Musa, ailesiyle birlikte sabahın erken saatlerinde evlerini terk etmek zorunda kaldı. Silahlı gruplar gece yarısı köyü basarak, Musa’nın 36 inek ve 40 koyununu çaldı. Musa, “Gece yarısı silah sesleriyle uyandık, ailesiyle birlikte ormana kaçtık” diyerek yaşadığı durumu anlattı.
Hayvan hırsızlığı, bu silahlı gruplar için önemli bir gelir kaynağı olmaya devam ediyor. Burkina Faso’da, Ensaru’l İslam grubu, faaliyet gösterdikleri bölgelerde her ay 25 ila 30 milyon CFA frangı (yaklaşık 41.100 ila 49.400 dolar) arasında gelir elde ettiklerini belirtmiştir.
Mali, Nijerya ve Burkina Faso, bölgedeki şiddetten en fazla etkilenen ülkeler arasında yer alıyor. Mali, 2021 yılında yaklaşık 130.000 hayvan çalındığını kaydetmişken, Niger’de de benzer saldırılarla 600’den fazla hayvan çalındığı bildirilmiştir. Çalınan hayvanlar, yerel pazarlarda satılmakta veya dış ülkelere kaçırılmaktadır. Mali’den çalınan hayvanlar, yasal hayvan sürüleriyle karıştırılarak Fildişi Sahili, Burkina Faso ve Niger gibi ülkelere gönderilmektedir.
Bu yasa dışı ticaretin engellenebilmesi için bölgesel işbirliği gerekmektedir. Ancak Batı Afrika’daki mevcut jeopolitik durum, bu tür işbirliklerini zorlaştırmaktadır. Mali, Niger ve Burkina Faso, Ekonomik Topluluklar Batı Afrika Devletleri (ECOWAS) bloğundan ayrılarak Sahel Devletleri İttifakı (AES) kurmuşlardır.
Sorunun çözülmesi, yalnızca silahlı grupların faaliyetlerini sınırlamakla kalmayıp, bölgedeki güvenlik ve ekonomik durumu da iyileştirebilir.