Etiyopya, kuzeydeki Tigray bölgesinde artan gerilimlerle karşı karşıya. İçsel siyasi çatışmalar ve komşu Eritre ile yaşanan anlaşmazlıklar, Etiyopya’nın, Afrika’nın en kalabalık ikinci ülkesi olan Etiyopya’nın bir kez daha savaşa sürüklenme riskini gündeme getiriyor. Tigray, son iki yıl süren iç savaşın ardından tekrar bir çatışma alanına dönüşme tehlikesiyle karşı karşıya.
İÇSEL ÇATIŞMALAR VE İNSANİ KRİZ
Bir zamanlar Etiyopya’nın politik arenasına hakim olan Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF), şu an içsel güç mücadelesiyle daha fazla istikrarsızlık yaratıyor. TPLF’nin bir kanadının Eritre hükümetiyle ittifak kurması, bölgedeki mevcut gerilimleri daha da derinleştiriyor. Ayrıca, Tigray bölgesinde milyonlarca insanın yerinden edilmesi ve binlerce kişinin hayatını kaybetmesi, insani krizlerin artmasına sebep oldu.
Merkezi Bölgesel Çalışmalar Merkezi CEO’su İbrahim Mulushewa, tüm tarafların büyük bir çatışmaya girmeyi istemediğini ancak aralarındaki iç içe geçmiş çıkarların, savaş olasılığını tamamen ortadan kaldırmadığını belirtiyor. Tigray’daki liderlerin acil insani sorunlar yerine, yalnızca iktidar mücadelesi vermelerinin büyük bir tehdit oluşturduğunu ifade etti.
ERİTRE’NİN ARTAN ROLÜ
Eritre, 2020-2022 yıllarında Etiyopya hükümetiyle birlikte TPLF’ye karşı savaştı. Pretoria Anlaşması 2022’de geçici bir barış sağlasa da, gerilimler devam etti. Eritre’nin Tigray’daki askerlerinin varlığı, bölgedeki gerilimlerin artmasına yol açıyor. Eritre’nin Etiyopya’nın Kızıl Deniz’e erişim sağlama çabalarını “varoluşsal bir mesele” olarak gördüğü de dikkat çekiyor.
Mulushewa, Etiyopya’nın deniz erişimi talebinin Eritre’yi tedirgin ettiğini ve bu durumun iki ülke arasındaki ilişkileri daha karmaşık hale getirdiğini belirtiyor.
SİYASİ VE ASKERİ RİSKLER
Etiyopya, Tigray yakınlarında askeri güç biriktirirken, TPLF içindeki bölünmeler çatışmanın yeniden patlak vermesi riskini artırıyor. Başbakan Abiy Ahmed, parlamento konuşmasında Eritre ile savaş olasılığını reddetmiş olsa da, askeri faaliyetlerin ve Eritre’nin karşı önlemlerinin durumu daha da karmaşıklaştırdığı ortada.
Uluslararası aktörler, özellikle Afrika Birliği ve Birleşmiş Milletler, diplomatik çözümler için baskı yapıyor. Ancak, Etiyopya ve Eritre arasındaki derin güvensizlik ve Tigray’daki karmaşık iç politik dinamikler, kalıcı bir barış sağlanmasını zorlaştırıyor.
BÖLGESEL YANSIMALAR
Yeniden bir Etiyopya-Eritre savaşı, tüm Horn of Africa’yı istikrarsızlaştırabilir. Sudan ve Somali gibi komşu ülkeler de bu çatışmadan etkilenebilir. Bir savaşın, Tigray’daki yıkımdan çok daha büyük ve yıkıcı etkiler yaratması bekleniyor.
Mulushewa, bu tür bir felaketten kaçınmanın tek yolunun siyasi bir çözüm olduğunu belirtiyor: “Eğer taraflar güven inşa etmeye, uzlaşmaya öncelik verir ve savaşın çözüm olmadığını kabul ederlerse, çatışmadan uzak durabiliriz,” dedi.
Gerilimlerin arttığı bir ortamda, Etiyopya’nın geleceği belirsizliğini koruyor. İçsel güç mücadeleleri ve dışsal baskılar, ülkeyi bir kez daha büyük bir savaşa sürükleyebilir. Diplomatik çabaların bu trajediyi önleyip önleyemeyeceği ise zamanla netleşecektir.