Mısırlı arkeologlardan oluşan bir ekip, 20. Hanedan’ın ikinci hükümdarı olan Kral Ramses III (M.Ö. 1184-1153) döneminde görev yapmış üst düzey bir askeri komutana ait mezarı gün yüzüne çıkardı. Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre, keşif ülkenin kuzeydoğusunda yer alan İsmailiye Valiliği’ndeki Maskhouta bölgesinde gerçekleştirildi. Mezarın yanı sıra, kazı ekibi Greko-Romen Dönemi (M.Ö. 332 – M.S. 640) ve Antik Mısır’ın Geç Dönemi’ne (M.Ö. 747 – M.Ö. 332) tarihlenen toplu ve bireysel mezarlar da ortaya çıkardı. Bakanlık, bu keşiflerin bölgenin farklı dönemlerde önemli bir yerleşim ve defin alanı olarak kullanıldığını gösterdiğini belirtti. Ayrıca, elde edilen buluntular Mısır’daki cenaze gelenekleri ve toplumsal yapılar hakkında daha kapsamlı bilgiler sunuyor.
MEZAR KOMUTANIN YÜKSEK ASKERİ STATÜSÜNÜ YANSITIYOR
Kerpiçten inşa edilen mezar, ana gömü odasının yanı sıra üç ek odadan oluşuyor. Yapının tasarımı ve mimarisi, burada defnedilen kişinin yüksek rütbeli biri olduğunu gösteriyor. Mezar içinde bulunan çeşitli eserler, bu kişinin askeri lider kimliğini doğruluyor. Arkeologlar, bronz aletler, ok uçları ve bir asa parçası gibi önemli buluntulara ulaştı. Bu eserler, komutanın yaşadığı dönemdeki etkisini ve prestijini gözler önüne seriyor. Mezarın içinden çıkan en dikkat çekici eserlerden biri, Kral Ramses III’ün kartuşunu taşıyan altın bir yüzük oldu. Bu yüzük, mezarın sahibinin doğrudan kraliyet sarayı ile bağlantılı olduğunu gösteriyor. Ayrıca, çeşitli renk ve şekillerde işlenmiş taşlardan oluşan boncuklar ve küçük bir fildişi kutu da keşfedildi. Bu objeler, mezarın sahibinin zenginliği ve statüsüne dair önemli ipuçları sunuyor.
ASKERİ ÖNEM VE HANEDANLIK BAĞLANTILARI ORTAYA ÇIKTI
Mısır Yüksek Eski Eserler Konseyi Genel Sekreteri Mohamed İsmail Khaled, keşfin Maskhouta bölgesinin Yeni Krallık Dönemi’nde Mısır’ın doğu sınırlarını korumada stratejik bir askeri rol oynadığını kanıtladığını belirtti. Bölgede üst düzey bir askeri liderin mezarının bulunması, buranın dönemin önemli bir savunma noktası olduğunu gösteriyor. Ayrıca, kazılar sırasında oldukça iyi korunmuş ve zarif işlemelere sahip bir dizi alçıtaşı kap da bulundu. Bu kaplardan ikisi, 18. Hanedan’ın ünlü savaşçı kralı olan Kral Horemheb’e (M.Ö. 1323-1295) ait kartuşlar taşıyor. Farklı hanedanlara ait objelerin varlığı, bölgenin uzun bir süre boyunca güçlü figürlerle bağlantılı olduğunu ve tarihi açıdan büyük bir öneme sahip olduğunu ortaya koyuyor.
MISIR’IN ASKERİ VE DEFİN GELENEKLERİNE IŞIK TUTAN BULGULAR
Maskhouta’daki keşifler, yalnızca Kral Ramses III döneminde görev yapan askeri elitlerin rolünü aydınlatmakla kalmıyor, aynı zamanda yüzyıllar boyunca süregelen defin geleneklerine dair değerli bilgiler sunuyor. Üst düzey statüye sahip objeler, farklı gömü tarzları ve güçlü hanedanlarla olan bağlantılar, bölgenin Antik Mısır tarihinde önemli bir yere sahip olduğunu gözler önüne seriyor. Arkeologlar, askeri liderlerin yaşamı ve mirası hakkında daha fazla ayrıntıyı ortaya çıkarmayı umuyor. Devam eden kazı çalışmalarıyla birlikte, Mısır’ın kadim geçmişine dair daha fazla bilgi edinilmesi ve tarihi anlatının zenginleştirilmesi bekleniyor.