Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ndeki çatışmaların azalmasıyla birlikte, yerinden edilen aileler yıkıntılara dönmüş olan evlerine geri dönüyor. Banyene ailesi gibi pek çok aile, eski hayatlarının sadece izlerini bulabiliyor: Çökmüş duvarlar, kurşun kovanları ve evlerin yerini almış geçici barınaklar.
ÇATIŞMALAR SONRASI ZOR ŞARTLAR
Kongolu ordu ve M23 isyancıları arasında yaşanan yoğun çatışmalar nedeniyle binlerce kişi, Kuzey Kivu eyaletinin başkenti Goma yakınlarındaki göçmen kamplarına sığınmıştı. Ancak M23, Ocak ayında şehri ele geçirdikten sonra, göçmenlere Şubat ayı başında evlerine dönme talimatı verdi.
Sake kasabası, Kivu Gölü yakınlarında yavaş yavaş hayat bulmaya başlasa da, sakinleri hala büyük zorluklarla karşı karşıya. Patlamamış mühimmat ve devam eden güvenlik tehditleri nedeniyle çiftçilik yapamayan aileler, yiyecek bulmakta ve geçimlerini sağlamakta güçlük çekiyor.
EVLERİ YABANCILAR İŞGAL EDİYOR
Raporlara göre, geri dönen bazı köylüler tarlalarının yabancılar tarafından işgal edildiğini, bazıları ise evlerinin başkaları tarafından sahiplenildiğini görüyor. Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi‘ne göre, Kuzey ve Güney Kivu’daki geri dönenlerin neredeyse yarısı bu tür sorunlarla karşılaşıyor ve bu durum, hayatlarını yeniden kurma çabalarını daha da zorlaştırıyor.
M23’ÜN GÜVENLİK SAĞLADIĞI İDDİASI
Bazı sakinler, M23’ün kontrolünün nispeten güvenlik sağladığını belirtse de, ekonomik zorluklar devam ediyor. İsyancıların kontrolündeki bölgelerde bankalar kapalı, piyasalar ise nakit akışının eksikliği nedeniyle zorlanıyor. Minova’daki tüccarlar, limanda işlerin yavaşladığını ve daha az alıcı ile sınırlı finansal kaynakların olduğunu belirtiyor.
Bu arada, bölgesel ve uluslararası paydaşlar barış için baskı yapmayı sürdürüyor. KDC hükümeti, M23’ün Ruanda’nın ülke kaynaklarını sömürmesine yardımcı olmak için bir vekil olarak hareket ettiğini iddia ediyor, ancak Kigali bu suçlamayı reddediyor. Ateşkes müzakereleri belirsizliğini korurken, Kongo Demokratik Cumhuriyeti’ndeki yerinden edilen aileler, hayatta kalma ve kalıcı bir çözüm umudu arasında ince bir denge kurmaya çalışıyor.