Çin devlet şirketleri, Afrika’nın denizcilik sektöründeki etkisini hızla artırıyor. 32 Afrika ülkesindeki toplam 78 limanı geliştiren, finanse eden ve işleten Çinli devlet şirketleri, bölgenin stratejik noktalarında söz sahibi olmaya başladı. Afrika’nın özellikle batısında yoğunlaşan Çin yatırımları, kıtada altyapı modernizasyonu ve ekonomik büyümeye destek olurken, aynı zamanda ulusal egemenlikle ilgili endişeleri artırıyor.
ÇİN’İN LİMAN YATIRIMLARI: EKONOMİK FIRSATLAR MI, EGEMENLİK RİSKİ Mİ?
Birçok Afrika ülkesi, Çin yatırımlarını ticaret verimliliğini artırmak ve ekonomilerini güçlendirmek için önemli bir fırsat olarak görüyor. Ancak kritik limanların yönetiminin yabancı şirketlerin elinde olması, özellikle uzun vadede güvenlik ve egemenlik konularında soru işaretleri yaratıyor. Örneğin Nijerya’daki Lekki Limanı ve Kenya’daki Mombasa Limanı gibi stratejik noktalarda Çin’in olası askeri üs kurma ihtimali endişeleri daha da artırıyor.
Djibouti’deki Doraleh Limanı’nın 2017’de Çin’in ilk yurt dışı askeri üssüne dönüştürülmesi, limanların ticari faaliyetlerin ötesinde askeri amaçlarla kullanılabileceğine dair endişeleri doğruladı. Nijerya’nın Lagos ve Tanzanya’nın Darüsselam limanlarında gerçekleştirilen Çin askeri tatbikatları ise Çin’in bölgedeki askeri hedeflerini açıkça ortaya koyuyor. North Africa Post’un haberine göre, özellikle Lekki ve Mombasa gibi stratejik limanlar, gelecekte Çin askeri kullanımı açısından risk taşıyan noktalar arasında gösteriliyor.
AFRİKA, ÇİN’İN KÜRESEL STRATEJİLERİNDE KRİTİK BİR HALKA
Afrika limanlarına yatırımlar, Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında küresel stratejik hedefleriyle paralellik gösteriyor. Çin’in “çift amaçlı kullanım” politikasıyla tasarlanan birçok liman, ticari faaliyetlerin yanı sıra askeri operasyonları da destekleyebilecek altyapıya sahip.
AFRİKA’DA DİRENÇ ARTIYOR: EGEMENLİK VURGUSU
Kenya ve Tanzanya başta olmak üzere birçok Afrika ülkesi, liman anlaşmalarını gözden geçirerek yabancı kontrolünü azaltmak ve yerel yönetimleri güçlendirmek için harekete geçti. Afrika ülkeleri, ekonomik bağımsızlıklarını korumak ve uzun vadede güvenlik risklerini önlemek amacıyla altyapı projelerini yeniden değerlendiriyor.