Ruanda’nın Ankara Büyükelçisi Charles Kayonga, Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde (KDC) ordu ve 23 Mart Hareketi (M23) arasında süren çatışmalara tarafların doğrudan müzakereler yaparak çözüm bulması gerektiğini söyledi.
Kayonga, Ruanda’nın siyasi gerilim yaşadığı komşusu KDC’deki çatışmalara ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu. KDC’deki çatışmalara dair tarihi bir perspektif sunan Kayonga, bu gerilimin 1960’lardan beri devam ettiğini ve 1994’ten sonra daha da kötüleştiğini belirtti. Ruanda’nın, M23 isyancı grubunu desteklediği yönündeki iddiaları reddeden Kayonga, M23’ün KDC’de faaliyet gösteren 250’den fazla silahlı gruptan yalnızca biri olduğuna dikkat çekti.
KDC hükümetinin ve uluslararası toplumun çatışmanın temel nedenlerine odaklanması gerektiğini ifade eden Kayonga, çözüm sürecinde diyalog ve diplomatik yolların öne çıkarılmasının önemine vurgu yaptı.
RUANDA, TÜRKİYE’NİN BARIŞÇIL ÇÖZÜM TEKLİFİNİ DESTEKLİYOR
Büyükelçi Kayonga, KDC’nin Kuzey Kivu bölgesinde Kongolu Tutsilere yönelik etnik temizlik yapıldığını öne sürerek, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi tarafından bu ihlalleri araştırmak için bir soruşturma komisyonu kurulması kararını desteklediklerini söyledi.
Ruanda’nın KDC’deki çatışmanın barışçıl yollarla çözülmesini desteklediğini belirten Kayonga, Nairobi ve Luanda süreçlerine aktif katılımlarının devam ettiğini ifade etti. “Türkiye’nin çatışmanın barışçıl çözümüne destek teklifini de memnuniyetle karşılıyoruz.” diyen Kayonga, uluslararası aktörlerin de bölgede barışı destekleyen politikalara yönelmesi gerektiğini vurguladı.
Kayonga, KDC liderlerinin Kongolu Tutsileri “Ruanda’dan gelen yabancılar” olarak görmeye devam ettiğini belirterek, bu politik yaklaşımın uzun vadede istikrarsızlığa neden olabileceğine dikkat çekti. “Afrika’daki çoğu ülke, etnik grupları keyfi olarak bölen sınırların mirasını aldı ancak çoğu bu sorunları başarıyla aştı. Kongolu liderler, uzun vadeli istikrar için politikalarını yeniden gözden geçirmelidir.” ifadelerini kullandı.
RUANDA, KENDİ GÜVENLİĞİNİ KORUMAK İÇİN TEDBİRLER ALIYOR
Ruanda’nın, Güney Afrika Kalkınma Topluluğu (SADC) ve Doğu Afrika Topluluğu (EAC) tarafından yürütülen, Afrika Birliğini (AfB) tarafından desteklenen siyasi süreci desteklediğini belirten Kayonga, buna rağmen Ruanda’nın kendi topraklarını korumak için gerekli savunma ve sınır güvenliği tedbirlerini aldığını belirtti.
KDC’de son 30 yıldır askeri çözümün başarılı olmadığını vurgulayan Kayonga, tarafların diplomatik ve barışçıl yollarla uzlaşıya varmalarının çatışmanın sürekliliğini önlemek için kritik olduğunu ifade etti. “Ruanda, KDC’ye M23 dahil savaştığı gruplarla doğrudan müzakereler yapma çağrısında bulunuyor.” dedi.
RUANDA’YA YAPTIRIMLAR, BARIŞ ÇABALARINA ZARAR VERİYOR
Büyükelçi Kayonga, ABD, Birleşik Krallık ve bazı Avrupa Birliği ülkelerinin Ruanda’ya yönelik son yaptırımlarını “talihsiz” olarak nitelendirerek, bunların Afrika Birliği destekli barış çabalarına zarar verdiğini söyledi.
Kayonga, “Ruanda, KDC’deki savaşın sorumlusu değildir. Üstelik devam eden çatışmaların kökeninde bu ülkelerin tarihi sorumluluğunun bulunduğu sömürge mirası yatmaktadır.” ifadelerini kullandı. Ruanda’nın güvenliğinin ve kalkınmasının öncelikli olduğunu vurgulayan Kayonga, uluslararası toplumu bölgede kalıcı barışı desteklemeye davet etti.
Kaynak: AA