Tanzanya’nın merkezi Darrüsselam’da bu yılki Ramazan dönemi, Paskalya’dan önceki 40 günlük Hristiyan oruç dönemi olan Lent ile örtüşerek, farklı dinler arasındaki uyumu pekiştirdi.
“ORUÇ BİZİ BİRLEŞTİRİYOR”
Katolik bir inançla bağlı olan Esther Mrope, “Ramazan’da oruç tutan Müslüman komşularım bana iftar için yemek getiriyor, ben de onlara yemeklerimi paylaşıyorum. Oruç tutmak, dinler arasında bizi birleştiren güzel bir şey,” diyor. Emekli bir Müslüman öğretmen olan Ibrahim Musa ise, “Sonuçta hepimiz aynı amaç için oruç tutuyoruz – düşünmek, şükretmek ve birbirimize bağlı olduğumuzu hatırlamak,” şeklinde duygularını paylaşıyor.
DARRÜSSELAM’DA İFTAR SOFRALARI
Darrüsselam’da geniş banliyölerinden Bunju’da, Halima Juma, pratiğe dayalı elleriyle manioca (tapiyoka) soyuyor. Geniş plastik bir leğende sırasıyla soymak için hazır hale getirdiği kökler, iftar vaktinde oruç tutan Müslümanlar için besleyici bir yemek olacak şekilde kaynatılacak ve püre haline getirilecektir. Juma, “İftar için, uzun bir günün ardından mideye iyi gelen, yumuşak bir şeyler gereklidir. Manioca, hafif ama enerji verici bir besin kaynağıdır,” diyerek hazırlığına devam ediyor.

RAMAZAN VE LENT BİRLEŞİYOR, DİNİ HOŞGÖRÜ ARTIRILIYOR
Bu yıl, Ramazan ve Lent dönemi çakıştığı için Tanzanya’da dini hoşgörü daha da artmış durumda. Tanzanya’da 38.5 milyon Hristiyan ve 24 milyon Müslüman yaşıyor. Katolik öğretmen Joseph Komba, “Ramazan’da orucumuzu birlikte açıyoruz. Bu, sevgi ve saygının bir işaretidir. Farklı inançlara sahip olabiliriz ama hepimiz fedakarlığı ve şükranı anlıyoruz,” diyor.

GELENEKSEL İFTARLAR VE YARDIMLAR
Ramazan boyunca, Darrüsselam’da düzenlenen çeşitli iftarlar ve akşam yemeklerinde, arka planda paylaşma ruhu ön plana çıkıyor. Ayrıca, şehirdeki bazı organizasyonlar ve hayır kurumları, arka planda din ayrımı gözetmeden insanlara yemek veriyor. Kinondoni ilçesindeki imam Abdulrahman Kombo, “Ramazan paylaşmak ve vermekle ilgilidir. Birçok insan yiyecek veya para bağışlıyor ve bu kutsal ayda kimse aç kalmamalıdır,” diyor.

GENÇLERİN TEKNOLOJİYLE YARDIM KAMPANYALARI
Darrüsselam’daki genç profesyoneller, Ramazan bağışlarını organize etmek için teknolojiyi de kullanıyor. Dijital girişimci Ahmed Sefu, “Sosyal medya, yardım işlerini değiştirdi. WhatsApp ve mobil bankacılık üzerinden para topluyoruz ve sonra yiyecek paketlerini yetimhanelere ve düşük gelirli ailelere dağıtıyoruz,” diyerek modern yardım yöntemlerini açıklıyor.
Buna rağmen, artan gıda fiyatları aileleri zorluyor. Pirinç, şeker ve temel gıda maddelerinin fiyatları yükselmiş durumda. Aziza Omar, “Geçmiş yıllarda daha çeşitli yemekler yapabiliyorduk ama bu yıl basit yemeklerle yetiniyoruz,” diyor.
Sokak satıcıları da bu artan fiyatlara adapte olmuş durumda. Temeke bölgesinde manioca ve tatlı patates satan Upendo Mponeja, “Yağ fiyatları iki katına çıktı, bu yüzden daha küçük porsiyonlar yapıyoruz. İnsanlar hala alıyor ama paralarını dikkatlice sayıyorlar,” diyor. Kariakoo pazarında ise et fiyatları artmış durumda. Kıyma artık 12 bin Tanzanya şilini (4.90 dolar), tavuk ise 10 bin şilini (4 dolar) olarak satılmakta. Zubeda Ramadhani, “Her şey bu yıl daha pahalı, ama bir şekilde idare ediyoruz. Et alamazsak, fasulye ya da manioca pişiriyoruz. En önemli şey paylaşmaktır,” diyor.