Kongo Demokratik Cumhuriyeti hükümeti, bu yıl ülkenin doğusunda büyük toprak kazanımları elde eden isyancı bir grubun üç liderinin yakalanması için 5 milyon dolar (4 milyon sterlin) ödül teklif etti. Bu liderlerden biri, eski seçim komisyonu başkanı Corneille Nangaa, şu an Kongo Nehri İttifakı’nı yönetiyor ve M23 isyancı grubunun bir parçası. Nangaa, grubun kontrolündeki şehirlerde büyük mitingler düzenledi. Ödül aynı zamanda M23 liderleri Sultani Makenga ve Bertrand Bisimwa için de geçerli.
GÜVENLİK KUVVETLERİ İSYANCI LİDERLERİ YAKALAMADA ZORLANIYOR
Geçen yıl, bu üç kişi askeri bir mahkeme tarafından yargılandı ve vatana ihanet suçlamasıyla ölüm cezasına çarptırıldı. Bunun yanı sıra, yardımcılarının yakalanması için de 4 milyon dolar (3 milyon sterlin) ödül teklif edilmişti. Ancak bu kişilerin yakalanma şansı oldukça düşük görünüyor. Son haftalarda, ordu, Ruanda’nın desteklediği isyancılara karşı güçsüz kaldı ve bu isyancılar, zengin maden kaynaklarına sahip olan Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin doğusunun büyük bir kısmını ele geçirdi. Bu bölgelerdeki en büyük iki şehir olan Goma ve Bukavu da isyancıların kontrolüne geçti.
RUANDA’YA YAPTIRIM İSTENİYOR
Bunun yerine, Başkan Félix Tshisekedi, Ruanda’nın isyancılara verdiği desteğe karşı uluslararası baskı oluşturmayı amaçladı. Birleşmiş Milletler uzmanları tarafından geçen yıl yapılan bir raporda, 4 bin kadar Ruanda askerinin M23 ile birlikte Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde faaliyet gösterdiği belirtilmişti. Çatışmalar sırasında binlerce kişi hayatını kaybetti ve yüzbinlerce insan, evlerini terk etmek zorunda kalarak evsiz kaldı.
KONGO, AMERİKA’DAN DESTEK BEKLİYOR
Kongo hükümeti, aynı zamanda, madenleri karşılığında Amerika Birleşik Devletleri’nden destek arayışında. Kongo, Ruanda’nın altın ve koltan gibi değerli madenlere el koyma çabalarını suçluyor. Bu madenler, cep telefonları ve bilgisayarlar gibi tüketici elektroniği ürünlerinde kullanılmaktadır. Kongo hükümeti, geçtiğimiz ay bir açıklama yaparak, Amerika’nın “Ruanda’dan stratejik hammaddeler temin eden şirketlerinin, bu hammaddeyi Kongo’dan almasını ve böylece Kongo’nun hak sahibi olduğu madenleri doğrudan satın almasını” istedi.
RUANDA, MİNERALLERİN ÇALINDIĞINI REDDEDİYOR
Ruanda, Kongo’dan maden çaldığı iddialarını reddediyor. Ancak M23’ü desteklediğini inkar etmiyor ve çatışmanın kendi topraklarına sıçramasını engellemeye çalıştıklarını savunuyor. Ruanda ayrıca, Kongo hükümetini, 1994’teki Ruanda soykırımıyla ilişkilendirilen ve 800.000’den fazla Tutsi’nin öldürülmesinden sorumlu tutulan başka bir silahlı grup ile işbirliği yapmakla suçluyor. Hem M23 hem de Ruanda hükümeti, Tutsi liderliğinde. Kongo hükümeti ise Ruanda’nın suçladığı, “soykırımcı milis” olarak tanımlanan FDLR grubu ile işbirliği yaptığı iddialarını reddediyor.